T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
BURSA / ORHANELİ - Karıncalı İmam Hatip Ortaokulu

İSLAM VE AİLE

İSLAM VE AİLE

Toplumun en küçük sosyal birimi olan ailenin varlığı neredeyse ilk insanın yaratılışı kadar eskidir. İnsanı imtihan etmek üzere yaratan Allah onu yalnız bırakmamıştır. Çok kısa bir süre sonra da eşini yaratıp ilk aileyi oluşturmuştur. Yaratılan ilk insan uzun süre yalnız kalmamış neredeyse yaratılışının hemen ardından Allah'ın dilemesiyle kendini bir aile içinde
bulmuştur.

Âdem'in(as) dünyaya inmeden daha Cennette iken eşinin olması ve birlikte imtihana tabi tutulmaları aile yaşamının önemine ve vazgeçilmezliğine işaret eder.

İlk insanın yaratılışından beri var olan aile kurumu bazen şekil değiştirerek bazen genişleyip daralarak bazen de (bazı toplumlarda) yozlaştırılarak günümüze kadar devam etmiştir. Ancak aile hiçbir zaman ve toplumda aile tamamen yok sayılmamıştır. Aileyi korumak üzere farklı kültürlerde farklı önlemler alınmış, dinler ve hukuk sistemleri de aileyi korumak için düzenlemeler yapmış, yaptırımlar koymuştur. Aile hukuku hükümlerinin çok büyük bir oranı direk Kuran'a bağlıdır, açılımları da daha çok sünnetle sabitlenmiştir. Yani Kur'an ve sünnetle belirlenen noktaların tespitinde içtihada daha az yer bırakılmış, hükümler daha çok Kur'an ve sünnetle belirlenmiştir.
AİLEDE SEVGİ VE DİSİPLİN
Tevhid dini olan İslam, aile yapısında da tevhide yani birliğe önem vermektedir. Ailenin geçim ihtiyacını karşılama ödeviyle birlikte aile reisliği kendine verilen erkek, bu reislikte başıboş bırakılsaydı, şüphesiz ki bu adil bir aile reisliği değil, zalim bir aile diktatörlüğü olurdu. Ancak âlemlerin Rabbi olan Allah(c.c.) erkeği bu konuda başıboş bırakmamış, ailesine nasıl ve ne şekilde davranacağını açık hükümlerle beyan etmiştir.
AİLE İÇİNDEKİ İLİŞKİLERİN TEMELİ SEVGİ VE SAYGIDIR
Aile içindeki ilişkiler bireylerin en yakın ilişkilerini ifade eder. Yani insanın en yakınları eşi, anne-babası ve çocuklarıdır. Birbirine bu denli yakın olan insanların ilişkileri de temel esas karşılıklı sevgi, saygı ve merhamet olmalı, ilişkiler sağlam olduğu kadar seviyeli ve duygu yüklü olmalıdır. Çünkü ancak bu sayede insanlar huzura kavuşur. Çünkü aile oluşturmanın temel nedenlerinden biri de huzura kavuşmaktır.
"İçinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranıza sevgi ve rahmet koyması onun varlığının delillerindendir. Bunlarda düşünen toplum için dersler vardır" (Rum, 21)
Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: "Sizin en hayırlınız ailesine karşı en hayırlı olanıdır. Ben de aileme karşı hayırlı olanım." (İbn. Mace: Nikâh, 50; Darimi, Nikâh: 55)
"Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun." (Tahrim, 6)
İslâm; Allah'a iman ve kulluk mertebesinden hemen sonra, anne ve babaya iyi davranma mertebesini koymuştur. Birbirini takip eden birçok ayet, anne ve babanın rızasının Allah'ın rızasından sonra geldiğini ve anne babaya iyi davranmanın iman faziletinden sonra en faziletli amel olduğunu açıklamaktadır:
"Allah'a kulluk edin, ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya iyilik edin." (Nisa, 36)
Yaşadıkları müddetçe ihtiyarlayıp aciz düşseler dâhi onlara iyi davranmada İslam'ın koyduğu ahlâki üslup, insanlığın İslam doğmadan evvel tanımadığı bir mertebeye ulaşmıştır:
"Rabbin yalnız kendisine tapmanızı ve ana babaya iyilik etmeyi buyurmuştur. Eğer ikisinden biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlayacak olursa onlara karşı öf bile demeyesin, onları azarlamayasın, ikisine de hep tatlı söz söyleyesin. Onlara acıyarak alçak gönüllülük kanatlarını ger ve 'Rabbim! Küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et' de." (İsra, 23–24)
"Biz insana anne ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Annesi onu, güçsüzlükten güçsüzlüğe uğrayarak karnında taşımıştı." (Lokman, 14)
Ana babaya iyi davranma konusundaki nasları inceleyen kimse, hadislerin de ayetleri tekit eder mahiyette anne ve babanın faziletini beyan edip onlara karşı iyi davranmanın faziletini anlatarak, asi olmaktan sebep ne olursa olsun evlatları sakındırdığını görür. Biz ana babaya iyi davranmayı teşvik eden bu aydınlık sayfayı çevirip onlara asi olmaktan sakındıran sayfayı açtığımızda karanlık, sıkıcı, ana babasına asi evladın gönlünü derinlerden sarsacak kapkara bir sayfa buluruz. Ana babaya asiliğin Allah'a şirk ile birlikte zikredildiği bu sayfa Müslüman aklını başından alır. Çünkü ana babaya asilik büyük günahların da en büyüğü ve hataların en çirkini olarak gözükmektedir.
Ana babaya iyilik, onlara sevgi dolu bir kalp ile yönelmek, yardım elini uzatmak Müslüman ahlâkının en köklülerindedir.
Hz. Muhammed, ailesi içerisindeki davranışlarıyla, tüm aile bireylerine örnek olmuştur. Onun ailesine karşı davranışları, bize de aile hayatımızda nasıl davranacağımız konusunda örnek oluşturmuştur. Peygamberimiz, aile bireylerini çok severdi. Örneğin o kendisi küçükken ölmüş olan annesini hiçbir zaman unutmamış ve sürekli mezarını ziyaret etmiştir. Peygamberimiz, amcalarını, özellikle de Ebu Talip'i çok severdi. Onu kıracak bir davranış yapmaz, ona devamlı yardımcı olmaya çalışırdı.
Aile, sevgi üzerine kurulur. Sevgi olmadan, mutluluk olmaz. Peygamberimiz, aile bireyleriyle kavga etmemiş veya onlarla tartışmamıştır. Çünkü o, aile bireylerini sever ve onlara değer verirdi. O, çok iyi bir aile reisi, şefkatli ve hoşgörülü bir babaydı. Hz. Peygamber, aile bireyleri ile her zaman uyumlu olmuş, onların düşüncelerine önem vermiştir. Sık sık, hanımlara ve çocuklara nazik davranmak gerektiğini söylemiştir.
Bir aile içerisinde, bireyler birbirlerine yardımcı olurlar. Örnek bir insan olarak Hz. Peygamber de ev işlerine yardımcı olmaktan hoşlanırdı. Ev halkı ve arkadaşları onun bütün işlerini yapmaya hazır olduğu halde, peygamberimiz bunu istemezdi.
Bir gün birisi, Hz. Aişe'ye, Peygamberimizin neler yaptığını sordu. Hz. Aişe, onun bizzat ev işleriyle meşgul olduğunu söyledi. Peygamberimiz, elbiselerini yamar, evi süpürür, keçileri sağar, çarşıdan alışveriş yapar, ayakkabılarını ve delik su kaplarını tamir ederdi. Develeri bağlar, onların yemlerini verirdi. Ev işlerine yardım ederdi. Arkadaşlarının da bu konuda kendisini örnek almalarını isterdi.
Anne babanın çocukları arasında ayrım yapması, aile mutluluğunu azaltır. Peygamberimiz de bir baba olarak, aile bireylerine eşit davranmış, aralarında ayrım yapmamıştır. O, herkese hak ettiği değeri verirdi. Aile içinde kimseyi ayıplamaz, küçük düşürmezdi. Yanlış davranışları bile güzellikle çözerdi.
O dönemde, kız çocukları, erkek çocuklarından ayrı tutulurdu. O, erkek çocukların üstün görülme anlayışını yıkmıştır. Peygamberimizin kız ve erkek ayrımı konusunda getirdiği en büyük yenilik, kadınların da mirasçı olmalarıdır. Çünkü o dönemde ölen kişilerin varlıkları sadece erkeklere kalıyordu.
Peygamberimiz, aile bireylerinin eğitimine önem vermiştir. Kız erkek demeden tüm çocuklara iyi eğitim vermenin önemi üzerinde durmuştur.
Peygamberimiz, sonradan evlatlık edindiği, Zeyd'i kendi çocuklarından hiç ayrı tutmamıştır. Zeyd'e kendi yediklerinden yedirmiş, giydiğinden giydirmiştir.
Hz. Peygamber, ailede çocuklar arasında ayrım yapmayı kesinlikle uygun görmemiştir. O, şöyle buyurur: "Allah'tan korkun, çocuklarınız arasında adaletli davranın." Bu konu üzerinde o kadar durmuştur ki, bir defasında şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah, çocuklarınız arasında öpücüklerinizde de eşit davranmanızı sever."
Peygamberimizin aile bireyleri arasındaki davranışlarına şu olay çok güzel bir örnektir. Hz. Ali şöyle anlatır: "Hz. Peygamber, bizi ziyaret etmişti. Yanımızda geceledi. Hasan ve Hüseyin'de uyuyorlardı. Bir ara Hasan, su istedi. Derhal kalkan Hz. Peygamber, su kabından su aldı. Çocuğa vermek için getirmişti ki, o sırada uyanmış olan Hüseyin, hemen bardağı alıp su içmek istedi. Hz. Peygamber, ona vermeyip önce Hasan'a verdi. Bunun üzerine, Fatıma dayanamayarak 'Hasan'ı Hüseyin'den çok seviyorsun, deyince, hayır ilk defa o istedi' cevabını verdi."
Peygamberimizin çocuklarına, torunlarına, hanımlarına karşı güzel davranışları bizlere de örnek olmalıdır.

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 12.11.2022 - Güncelleme: 12.11.2022 09:46 - Görüntülenme: 228
  Beğen | 3  kişi beğendi

Etiketler :
İSLAM VE AİLE,